Ana içeriğe atla

WEB’I GÜÇLENDIREN PROTOKOL : HTTP


1990 yılından beri dünya çapında ağ üzerinde kullanılan bir iletişim protokolüdür. Http’nin açılımı “Hyper Text Transfer Protocol” yani “Hiper Metin Transfer Protokolü“dür. HTTP protokolü ağ üzerinden web sayfalarının görüntülenmesini sağlayan protokoldür. HTTP protokolü istemci (PC) ile sunucu (server) arasındaki alışveriş kurallarını belirler. Port olarak ise 80 portunu kullanır. İstemci sunucuya bir istek gönderir. Bu istek Internet Explorer, Google Chrome veya Mozilla Firefox gibi web browser’lar aracılığıyla iletilir. Sunucu bu isteği alır. Apache veya IIS gibi web sunucu programları aracılığıyla cevap verir.



HTTP İLE İLETİŞİM


Bu iletişim aslında sadece iki kelime üzerine kuruludur. Request, Türkçe anlamı ile istek ve diğeri de response yani cevap... Kullanıcı tarafından görüntülenmek istenen adresle birlikte, sunucuya bir request yani istek yollanmış olur. Bu istek, sunucu tarafından değerlendirilir. İşin cevap kısmında eğer kullanıcının girmesi gereken bazı bilgiler varsa örneğin, kullanıcı bilgileri veya şifre gibi, sistem bunların girilmesini ister. Siz şifrenizi ve bilgilerinizi girdikten sonra yeni bir istek oluşturur tekrar sunucuya bağlanırsınız. Sunucu girdiğiniz şifre ve bilgiler doğru ise, sizin siteme giriş yapmanızı sağlar. Ve http uzantısı bu noktada size güvenli bir ortam sağlar. Şifre bilgileriniz ve diğer önemli kayıtlarınız, http bağlantısı sayesinde direk olarak sunucuya iletilmiş olur.

HTTP Metodları
GET Metodu : Bu metod sunucudan veri almak için kullanılır.
POST Metodu : Bu metod ile sunucuya veri yazdırabilirsiniz.
PUT Metodu : Bu metod ile servis sağlayıcı üzerindeki bir kaynağı güncelleyebilirsiniz. Hangi kaynağı güncelleyecekseniz o kaynağın id’sini göndermek zorunludur.
HEAD Metodu : Bu metod ile servis sağlayıcı hakkında bilgi alınabilir.
DELETE Metodu : Bu metod ile sunucudaki herhangi bir veriyi silebilirsiniz.
CONNECT Metodu : Bu metod ile istediğiniz kaynakla iletişim kurabilirsiniz.
OPTIONS Metodu : Bu metod iletişim kurduğunuz kaynağın iletişim seçeneklerini tanımlar.
TRACE Metodu : Bu metod istek iletisinin uzaktaki bir uygulama katmanı döngüsünü çağırmak için kullanılır.
PATCH Metodu : Bu metod bir kaynağa istediğiniz küçük çaplı değişimi yapmanızı sağlar. Yani bir nevi o kaynağı patchlemiş olursunuz.
SEARCH Metodu : Bir dizinin altındaki kaynakları sorgulamak için kullanılır.

HTTP Durum Kodları

İstemci bir sunucu içeriğine HTTP kullanarak ulaşmaya çalıştığında sunucu yanıtın durumunu belirten bir sayısal kod gönderir. Bazı durumlarda  HTTP durum kodu (HTTP Status Code) istemcinin tarayıcısında da gösterilebilir Örn; 200, 301, 302, 404 ve 500 kodları en yaygın olanlardır.
Durum kodlarında 1’den 5’e kadar gruplandırılmıştır.
1xx     Bilgi
2xx     Başarı
3xx     Yönlendirme
4xx     Tarayıcı Hatası
5xx     Sunucu Hatası

İstemci konumunda olan bilgisayarlar ile bilginin sağlandığı sunucular arasında bir köprü oluşturan http sistemi aynı zamanda bu kaynaklar arasındaki bilgi alışverişinin kurallarını da belirlemektedir. Bu kuralların ilki, verinin güvenli bir şekilde aktarımıdır.
HTTP ve HTTPS Arasındaki Fark


Bu iki kavram birbirine karıştırılmamalıdır. Çünkü Https'nin açılımı "Hypertext Transfer Protocol Secure" yani güvenli hiper metin transferidir. Http ile belli bir oranda güvenli veri aktarımı sağlanmaktadır. Ancak https bu güvenliğin daha da arttırılmış biçimidir. Https bağlantısına sahip olmak için öncelikle SSL sertifikası alınmalıdır. Bu sertifika internet ortamında yapılan sahtekarlıkların son derece arttığı şu zamanlarda, Google tarafından sağlanan bir sertifikadır. Belli bir ücret ödendikten sonra alınır. Bu sertifikayı aldıktan sonra da https bağlantısı size Google tarafından sağlanır.
HTTP protokolü özetle ağ üzerinden web sayfalarının görüntülenmesini sağlayan protokoldür. İstemci ile sunucu arasında iletişim kurallarını belirler ve uygular.
Umarım sizlere faydalı bir içerik üretebilmişimdir. Kendinize çok iyi bakın. Sonraki yazılarımda görüşmek üzere, sevgiyle kalın…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mobil Uygulama Geliştirme: FLUTTER

Son zamanlarda merak sardığım konulardan biri de mobil uygulama geliştirme oldu. Küçücük bir uygulamanın bile verdiği çıktı ile mutlu olduğumu görünce mobil uygulama geliştirmekten zevk aldığımı hissettim. Araştırıp öğrenmeye başladım ve kısa sürede uygulama geliştirip ve bu uygulamayı kullanmak gerçekten güzel bir duyguydu. Şimdi sizlere geliştirdiğim basit bir Todo uygulamasından bahsedeyim. Flutter SDK ve Dart programlama dilini kullanarak çapraz platform çalışan yapılacaklar listesi uygulamasıdır. Bu uygulamada, verileri devamlılığını sağlamak için SQLite3 kullandım. Uygulama hem iOS hem de Android işletim sisteminde çalışmaktadır. Neden Flutter’ı Seçtim? ·  Flutter ile uygulamanızda yaptığınız bir değişikliği hot reload özelliği ile hızlı bir şekilde görebilirsiniz. Yani compile etmek(derlemek) için artık uzun süreler beklemeye gerek yok. Örnek vermek gerekirse Flutter ile varsayılan olarak gelen increment uygulamasını android sdk ile çalıştırmak ortalama 3 dakika

İNSAN SİNİR SİSTEMİNİN TAKLİDİ: YAPAY SİNİR AĞLARI

Yapay sinir ağları; beynin bir işlevi yerine getirme yönteminin matematiksel olarak modellenmesi ile tasarlanan sistemlerdir. Yapay sinir ağları, paralel dağıtılmış ağlar, bağlantılı ağlar, nuromorfik ağlar gibi adlarla da tanımlanmaktadır. Yapay sinir ağlarının ortaya çıkışından kısaca bahsetmem gerekirse; ilk yapay sinir ağı modeli 1943 yılında bir sinir hekimi olan Warren McCulloch ve bir matematikçi olan Walter Pitts tarafından “ Sinir Aktivitesinde Düşüncelere Ait Bir Mantıksal Hesap ( A Logical Calculus of Ideas Immanent in Nervous Activity )” başlıklı makale ile ortaya çıkarılmıştır. Öncelikle insanlarda bulunan sinir hücresinin yapısını ele alalım. Dentrites (Dendritler): Dendritler dışarıdan uyartıları alan ve hücre gövdesine ileten yapılardır. Dendritlerin çok sayıda olması, hücrelerin pek çok nörondan sinyal alma kapasitesini arttırır. Nucleus (Çekirdek): Akson boyunca işaretlerin periyodik olarak yeniden üretilmesini sağlayan yapılardır. Axon (Akson): Akson,

Davranışların İnterneti : IoB (Internet of Behaviors)

Bu yazımda yeni teknoloji trendleri içinde gördüğüm ve hayatımızda örnekleri olan fakat önümüzdeki zamanlarda daha çok hayatımızda olacak bir teknoloji konusu olan Davranışların İnterneti’ni ele alacağım.   Davranış İnterneti, çok çeşitli yeni veri kaynaklarıyla sonuçlanan cihazların birbirine bağlanması olan Nesnelerin İnterneti'nden (IoT) uzanır. Bu, geri bildirim döngüleri aracılığıyla eylemleri ve davranışları etkilemek için hem dijital hem de fiziksel dünyalardan gelen verileri bir araya getirir. IoB'nin yaptığı, bu verileri anlamlandırmak ve çevrimiçi satın alma veya belirli bir markayı takip etme gibi belirli insan davranışlarına eklemektir. Davranışın İnterneti, doğrudan bireylere odaklanan mevcut teknolojileri birleştirir. Yüz tanımadan konum izlemeye kadar, elde edilen verileri nakit satın alma veya cihaz kullanımı gibi ilişkili davranışsal olaylara bağlar. Kullanıcıların çevrimiçi etkinliklerinden toplanan verileri davranışsal psikoloji perspektifinden anlamak, tam o